Temmuz 2025 – Yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan 7552 sayılı İklim Kanunu (“Kanun”), 9 Temmuz 2025 tarihinde 32951 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kanun; sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum faaliyetlerinin geliştirilmesi, bu kapsamda planlama ve uygulama araçlarının belirlenmesi, gelir mekanizmaları ile izin ve denetim süreçlerinin düzenlenmesi ve tüm bu hususlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarının oluşturulmasını kapsamaktadır.
Aşağıda, Kanun’la getirilen başlıca düzenlemelere yer verilmiştir.
İklim Değişikliği ile Mücadele
Kanun gerekçesine göre iklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum olmak üzere iki temel yaklaşım mevcuttur. Uyum ve azaltım eylemleri birbirlerinin alternatifi değil, birbirlerini tamamlayan bütüncül unsurlardır.
Bu doğrultuda, Kanun’da Ulusal Katkı Beyan’ında belirtilen şekilde enerji, sanayi, ulaştırma, tarım, bina, atık ve arazi kullanımı, arazi kullanım değişikliği ve ormancılık (AKAKDO) sektörlerinde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar; net sıfır emisyon hedefi ve döngüsel ekonomi yaklaşımıyla uyumlu olacak şekilde, çeşitli azaltım önlemlerini hayata geçirmekle yükümlü kılınmıştır. Bu önlemler arasında enerji, su ve hammadde verimliliğinin artırılması, kirliliğin kaynağında önlenmesi, yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, ürünlerin ve faaliyetlerin karbon ayak izinin azaltılması, alternatif temiz veya düşük karbonlu yakıt ve hammaddelerin tercih edilmesi, elektrifikasyonun teşvik edilmesi ile temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının artırılması yer almaktadır. Ayrıca, Kanun uyarınca ilgili kurum ve kuruluşların bu önlemlerin uygulanmasında adil geçiş ilkesini gözetmesi ve sıfır atık sistemini kurması, uygulaması ve izlemesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, ilgili kamu kurum ve kuruluşları da; ulusal ve yerel düzeyde iklim değişikliğine uyuma ilişkin planlama araçları ile etkilenebilirlik ve risk analizlerini hazırlamak, hazırlatmak, hazırlanmış belgeleri yatırım ve planlama süreçlerinde dikkate almak ve uygulamakla yükümlü kılınmıştır.
Emisyon Ticaret Sistemi ve Karbon Fiyatlandırma
Kanun ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde kurulan İklim Değişikliği Başkanlığı (“Başkanlık”) tarafından, Türkiye’de Emisyon Ticaret Sistemi (“ETS”) oluşturulması öngörülmektedir. ETS kapsamındaki tahsisatlar ve denkleştirme işlemleri ile ETS ile ilgili plan, politika, strateji ve eylemleri belirlemekle Karbon Piyasası Kurulu yükümlü kılınmıştır.
ETS, sera gazı emisyonlarına bir üst sınır getirilmesi ilkesine dayanan ve emisyon tahsisatlarının alınıp satılması yoluyla sera gazı emisyonlarının azaltılmasını teşvik eden, ulusal ve/veya uluslararası ölçekte işleyen piyasa temelli bir mekanizma olarak tanımlanmaktadır.
ETS kapsamında, Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (“EPİAŞ”), piyasa işletmecisi sıfatıyla ETS piyasasının kurulması, işletilmesi ve düzenli şekilde faaliyette bulunmasını sağlamakla görevlendirilmiştir. EPİAŞ ayrıca, tahsisatların ihracı, elde bulundurulması, transferi, iptali ve itfasına ilişkin işlemlerin yürütülmesi amacıyla bir işlem kayıt sistemi kurmak, tahsisatlara ilişkin tüm hakları elektronik ortamda kaydi olarak hak sahipleri bazında izlemek ve bu kayıtları ilgili mevzuat çerçevesinde gizlilik esaslarına uygun şekilde saklamakla da yükümlüdür.
ETS kapsamındaki düzenlemelere göre, doğrudan sera gazı emisyonuna sebep olan faaliyetleri yürüten işletmelerin, bu faaliyetlerini sürdürebilmeleri için Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içerisinde Başkanlık’tan sera gazı emisyon izni almaları zorunludur. Başkanlık bu süreyi bitimi tarihinden itibaren iki yıla kadar uzatmaya yetkilidir.
ETS kapsamında yer alan işletmeler, doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon değerine karşılık gelen miktarda yıllık tahsisat teslim etmekle yükümlüdür. Tahsisatlar; kaydi olarak ihraç edilen, devredilebilen, misli nitelikte olan ve belirli bir süre boyunca bir ton karbondioksit eşdeğerinde sera gazı emisyon hakkını temsil etmektedir. Ulusal tahsisat planlaması Başkanlık tarafından hazırlanacak ve tahsisatların dağıtımı yapılacaktır. Tahsisatların dağıtımı esas olarak açık artırma yöntemiyle gerçekleştirilecek olmakla birlikte, tarihsel emisyon verileri veya belirlenen kıyaslama ölçütleri esas alınarak bazı tesislere ücretsiz tahsisat da sağlanabilecektir.
Ayrıca, doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon değerlerine karşılık gelen tahsisatlar teslim etme yükümlülüğü bulunan ETS kapsamındaki işletmelerin; bu yükümlülüklerinin bir kısmını denkleştirme ile, azaltım ve/veya giderim projelerinden temin edilen karbon kredileriyle gerçekleştirmesi de mümkündür.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması
Gümrük bölgesinde ithal edilen malların içerdiği gömülü sera gazı emisyonlarını denetleyebilmek amacıyla, Ticaret Bakanlığı tarafından ulusal düzeyde bir Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (“SKDM”) kurulması öngörülmektedir. SKDM’ye ilişkin raporlama yükümlülüklerinin kapsamı, içeriği, usul ve esasları Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecektir.
Bu mekanizma ile, Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (CBAM) kapsamında Avrupa Birliği sınırları içinde üretilen belirli ürün gruplarına yansıtılan karbon maliyetlerinin, eşdeğer şekilde Türkiye’ye ithal edilen benzer ürünlere de uygulanmasını hedeflemektedir. İthalatçılara üçüncü ülkelerde üretim aşamasında ödenmiş karbon maliyetleri ölçüsünde karbon maliyetinde indirim sağlanacaktır. Böylece hem çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sunulması hem de Türkiye'deki sanayiciyi ve dış ticareti korumak amaçlanmaktadır.
İdari Para Cezaları
Kanun kapsamında, sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması, izin alınması ve tahsisat yükümlülüklerine uyulmaması ile florlu sera gazları ve ozon tabakasını incelten maddelere ilişkin düzenlemelere aykırı davranılması durumlarında geniş kapsamlı idari para cezaları öngörülmektedir.
ETS kapsamında, doğrulanmış sera gazı emisyon raporu bulunmayan işletmelere 10.000.000 Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanabilecektir. Kanun her bir ihlal fiili için uygulanabilecek azami ceza tutarını 50.000.000 Türk lirası olarak belirlemiştir.
Öte yandan, kapsamı ve süresi Karbon Piyasası Kurulunca belirlenecek pilot uygulama döneminde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde uygulanacak idari para cezaları, %80 oranında indirimli olarak tahakkuk ettirilecektir.
Sonuç
Uzun süredir kamuoyunun ve uzman çevrelerin gündeminde yer alan Kanun’un yürürlüğe girmesi, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Kanun ile birlikte, yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadeleye ilişkin genel esaslar belirlenmiş; özellikle emisyonların izlenmesi, raporlanması ve ticareti gibi uygulamalara yönelik kurumsal ve teknik altyapının güçlendirilmesi amaçlanmıştır.
Kanun’un , hem çevresel hedeflere ulaşılması hem de sanayi ve ticaretin düşük karbonlu ekonomiye uyumu açısından dönüştürücü bir rol üstlenmesi beklenmektedir.